Top-ads

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Demokrasinin Ve Yargı Bağımsızlığının İp'ten Döndüğü Gün

By | 11:07 Leave a Comment
Demokrasinin Ve Yargı Bağımsızlığının İp'ten Döndüğü Gün
Savunma demek,özgürlük demektir.

Savunma olmadan, özgürlükler asla olamaz.

Savunma, özgürlüklerin sigortasıdır.

Savunma, yargının; iddia,savunma ve karar makamlarından oluşan üç kurucu unsurundan biridir.

Yargıda, savunma makamını, avukatlar temsil ederler ve Türkiye Barolar Birliği de, avukatların en üst meslek kuruluşudur.

Bu önemi nedeniyle, Türkiye Barolar Birliği Başkanı, yargının kurucu unsuru olan savunmayı temsilen, yargının açılış yılı törenlerinin doğal davetlisi ve konuşmacısıdır. Bu konuda oluşmuş ve oturmuş ve teamül haline gelmiş bir uygulama vardır.

Türkiye Cumhuriyeti; pratiğe tam olarak geçirilememiş olsa da, o beğenilmeyen 1982 Anayasasına göre dahi, en azından, demokratik bir hukuk devleti olduğunu iddia eden bir devlettir.

Demokrasiler, haddini bilme ve birbirine tahammül edebilme rejimidir. Demokrasinin erdemi de, bu özelliğinden gelmektedir.

Demokrasilerde, halkın oyuyla seçilen ve sandıktan çıkan, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, Milletvekili, her ne olursan ol, haddini bilmek ve yargının bağımsızlığına, Anayasal kurumlara ve onların başkanlarına tahammül etmek ve saygı göstermek, herkesin en başta gelen görevidir.

Cumhurbaşkanının, Başbakanın ve Bakanların, her ne olursa olsun hiçbir kişinin, ayrı ve bağımsız bir erk olan ve millet adına yargı yetkisini kullanan Yargı organının yeni adli yıl açılış törenine, Türkiye Barolar Birliği Başkanı gelir ve konuşma yaparsa ben katılmam demeye, hakkı, yetkisi ve haddi yoktur. Bu hak ve yetkinin kendisinde bulunduğunu zanneden ve düşünen bir kişinin, demokraside yeri yoktur.Böyle düşünen bir kişi, şuur altında diktatörlük özlemi taşıyan bir ruh haline sahip sayılmalıdır.

Gelelim işin acı olan diğer yanına.

Şu anda, Başbakan mı, Cumhurbaşkanı mı, AKP Genel Başkanı mı, ya da her üçü mü, ne olduğu belli olmayan ve kendisine sorulan bir soru üzerine; “Türkiye Barolar Birliği Başkanının gelip konuşma yapması halinde, ben adli yıl açılış törenine katılmam” diyerek bağımsız yargıya meydan okuyan Tayyip Bey'in, bu haddini bilmeyen, yargının bağımsızlığına, savunmaya ve düşünce özgürlüğüne tahammül edemeyen, demokrasi dışı çıkışını ciddiye alıp, konunun yeniden görüşülerek tartışılması ve nihai bir karara varılması için Yargıtay Başkanlar Kurulunu toplantıya çağırarak, demokrasimiz ve yargının bağımsızlığı adına, çok tehlikeli ve riskli bir yolu denemeye kalkışan  Yargıtay 1.Başkanının bu tutumunun, asla  kabul edilemez ve yargının bağımsızlığını ve itibarını hiçe sayan, antidemokratik bir davranış olduğunu belirtmek zorundayız.

Şükür ki, konuyu yeniden değerlendiren Yargıtay Başkanlar Kurulu, oy çokluğu ile de olsa, doğru ve demokratik bir yaklaşımla, Türkiye Barolar Birliği Başkanının, 1.Eylül.2014 de Yargıtayda yapılacak olan  adli yıl açılış töreninde konuşma yapabileceğine karar vererek, bu konuda var olan teamülün devam etmesinin önündeki Tayyip ERDOĞAN engelini aşabilmiştir.

Ya aksi olsaydı, bu konuda yeni bir karar almak üzere toplantıya çağırılan Yargıtay Başkanlar Kurulundan, oy çokluğuyla da olsa, aksi bir karar çıksa ve  Tayyip Bey'in keyfi ve şahsi kaprisleri yüzünden, yargının bağımsızlığı ve demokrasinin kuralları hiçe sayılarak, Türkiye Barolar Birliği Başkanının adli yıl açılış töreninde konuşma yapmasının önü kapatılsaydı neler olurdu, hiç düşündünüz mü?

Biz, bu ihtimali düşünmek dahi istemiyoruz. O taktirde, Yasama ve Yürütmeden bağımsız bir yargının varlığından, yargıya olan güvenden, savunma hakkının ve savunma hakkının teminatı altındaki özgürlüklerin varlığından bahsedilebilir miydi?

Her şeyden de önemlisi, milletimizin, “acaba biz emin adımlarla bir diktatörlüğe doğru mu ilerliyoruz” ciddi korku ve şüphesine kapılmasına yol açılmaz mıydı?

Türk Milletinin verilmiş bir sadakası varmış ki, her geçen gün azalmaya devam etse de, yargının bağımsızlığının ve yargıya olan güvenin, bizzat yargı eliyle, tamamen yok edilmesine, en azından böyle bir algının oluşmasına, şimdilik tanık olmadık.

Bugün, Türk Demokrasisinin ve Türk Yargısının bağımsızlığının; tamamen yok olmamak adına, ip'ten döndüğü gündür.

26/Ağustos/2014
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa

0 yorum: