Yarın (5/Eylül/2014) CHP Olağanüstü Kurultayı toplanacak, genel başkan ve parti meclisi üyeleri seçilecek ve tüzük değişiklikleri yapılacak.
Bize göre, bu kurultayda, partiye canlılık ve önümüzdeki seçimlerde başarı kazandırmak için yapılması gereken en önemli husus; demokrat, halkçı, yenilikçi, dünyadaki yeni gelişmeleri ve politikaları sürekli takip eden, politikanın kısır çekişmelerinden uzak durarak geleceğe dönük olarak sürekli düşünüp kafa yoran ve ülkenin sorunlarıyla ilgili olarak, partinin ilkeleri ile örtüşen somut çözümler üreteblilecek vasıfta, genç ve aydın kafa yapısına sahip partilileri öne çıkararak parti meclisine seçmek olmalıdır.
Parti meclisine seçilecek olan kişiler, bir CHP'li olarak mutlaka Atatürkçü olmalıdırlar, ancak, parti içindeki kendi ikbal ve gelecekleri adına, Atatürk ismini ağızlarına sakız yaparak Atatürkçü geçinmelerine rağmen, eylem ve söylemleriyle, Atatürk düşmanlarının değermenine su taşıyan, laftan başka hiçbir çözüm üretemeyen sözde Atatürkçülerin, CHP'nin parti meclisinde yerleri olmamalıdır.
Yarın, oylarıyla CHP'nin gelecekteki başarılarına, ya da başarısılıklarına imza atacak olan, bu nedenle üzerlerinde tarihi bir sorumluluk yükü taşıyan CHP kurultay delegeleri; bize göre, ilk iş olarak, son seçimlerde CHP'nin bölgelere göre oy dağılımını gösteren Türkiye haritasını önlerine açmalı ve sahil kesimleri dışında CHP'nin oy tabanının bulunmadığını, CHP'nin adeta sahil kesimlerine sıkışıp kalan yerel bir parti konumuna gelmiş bulunduğunu, yeniden kendi gözleriyle görüp hatırlamalı ve derin bir şekilde düşünmeli ve bugünkü CHP yönetiminin veya muhaliflerin kendilerine daha yakın olup olmadıklarına bakmadan, hiç kimseyi de suçlamadan, objektif bir şekilde, CHP'nin bu başarısızlığının nedenlerini kendince saptamaya çalışmalı ve partinin önünü açarak, partiyi büyütebilecek ve tüm ülkeye yayarak ülke genelinde seçmenden oy alabilecek dinamik bir yapıya ulaştıracağına inandığı kişiler arasından, genel başkanını ve parti meclisi üyelerini kafalarında belirlemeli ve buna göre oylarını kullanmalıdır.
Bu yazımızda, şimdiki Genel Başkan Sayın KILIÇDAROĞLU'nun daveti ile parti üyesi yapılan ve kendisine parti meclisinde görev verileceği basında yer alan Mehmet BEKAROĞLU hakkındaki şahsi görüşümüzü de, CHP delegelerinin dikkatlerine sunmak üzere, belirtmeden geçemeyeceğiz.
Mehmet BEKAROĞLU'nun partiye üye yapılması ve parti meclisine alınmak istenmesi girişimi, bize göre bir fiyasko olup, bu girişim, partiye hiçbir yarar sağlamayacaktır.
Niçin? Derseniz, biz de diyeceğiz ki; bir defa, biyolojik ömrünün sonlarına gelmiş olan bu şahıs, bugüne kadar, Saadet Partisi, HAS Parti gibi, amacı ve ideolojileri belli, bu yönleriyle CHPile doku uyuşmazlığı içinde olan partilerin üyesi ve yöneticisi olarak görev yapmış olup, önceki partilerine ne yararları olmuş ve ne değişmiştir ki, bundan sonra CHP'li olacak, CHP'nin ilkelerini savunabilecek ve CHP tabanına ve hedef kitlesine güven vererek CHP'ye oy kazandıracak?
“Kelin ilacı olsa, önce kendi başına sürerdi” diye, hoş bir atasözümüz vardır. Sayın BEKAROĞLU'nun; daha önce üyesi ve yöneticisi olduğu Saadet ve HAS Partilerine ne faydası olmuş da, bu vakitten sonra CHP'ye faydası olacak?
Benim aklım basmıyor, lütfen bir akıllı insan çıksın ve bana izah etsin. KILIÇDAROĞLU izah ederse daha memnun oluruz.
BEKAROĞLU'nu partiye üye yaparak parti meclisine almayı planlayan Sayın KILIÇDAROĞLU'na, haklı olarak, buradan sormak istiyoruz; madem ki, Mehmet BEKAROĞLU'dan partin için medet umuyosun, Cumhurbaşkanlığına çatı aday gösterdiğin, dünya çapında tanındığı, bilim adamı olduğu, üç beş lisan bildiği, dürüst ve namuslu, inanç sahibi ve aynı zamanda Atatürkçü ve laik olduğu ve sair nedenlerle öve, öve bitiremediğin, partine hizmet veren Sayın Ekmeleddin İHSANOĞLU'nu niçin partine çağırıp parti meclisine almıyorsun, onun günahı ne?
Yarın başlayacak olan CHP Olağanüstü Kongresinin, CHP'ye ve ülkemize hayırlı ve faydalı sonuçlar doğurmasını diliyoruz.
04/Eylül/2014
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Eskiye Rağbet Olsa Bit Pazarına Nur Yağardı - Güner Yiğitbaşı
By Unknown | 09:21
Leave a Comment
0 yorum: